Konya – İplikçi Camii
42 plaka kodlu Konya, ülkemizin yüzölçümü bakımından en büyük ilidir. 31 tane ilçesi bulunan şehrin nüfusu 2 milyonun üzerindedir ve nüfus bazında Türkiye’nin en kalabalık yedinci kenti konumundadır. Sanayisi ve ekonomisi oldukça gelişmiş olan Konya, ayrıca tarihi ve kültürel eserleriyle de dikkat çekici özelliktedir. Şehrin, Anadolu konyada gezilecek yerler Selçuklu Devleti ve Karamanoğulları Beyliği gibi devletlere başkentlik yapmış olması, şehrin kültürel mirasının oldukça fazla olmasının önemli sebepleri arasında yer almaktadır. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve Dünya’nın bilinen en eski yerleşim merkezlerinden birisi olan Çatalhöyük, Konya il sınırları içerisinde yer almaktadır. Zengin de bir mutfağı olan kentin simgeleri Mevlana Müzesi(Kubbe-i Hadra) ve Çift Başlı Kartal’dır.
Bu şehre gidildiği zaman, gezilip görülecek yerler saymakla bitmez. Bu yerlerden bir tanesi de İplikçi Camii’dir. Alaeddin Caddesi üzerinde yer alan camii, Şemseddin Altınoba tarafından yaptırılmıştır. Yaptırılma tarihi 1201’dir. Karamanoğulları konyada gezilecek yerler döneminde, Camii Somuncu Ebubekir tarafından 1332 yılında genişletilmiş ve yenilenmiştir. Turgutoğulları ve Osmanlılar döneminde de onarılan Camii 1953 yılında Klasik Eserler Müzesi olarak açıldı. 1959’da boşaltılan camii bugün ibadethane olarak kullanılmaktadır. Camii’nin ismi ile ilgili çeşitli rivayetler yer almaktadır. İsmini, içerisinde bulunduğu İplikçiler Çarşısından yer aldığı belediye tarafından söylenmektedir. Bazı kaynaklarda ise camiiyi yaptıran Semseddin Altınoba, camiinin bugün yıkılmış olan medresesine iplikçi sülalesinden Necibüddin Ayas’ı mütevelli tayin ettiği için, caminin de medresenin de İplikçi ismiyle anıldığını geçmektedir. Halk arasındaki efsaneye göre ise camiyi yaptıran kişi, camiinin inşaatı sırasında kimseden yardım alınmamasını emretmiş. Yaşlı bir kadın sürekli yardım teklif etmesine rağmen geri çevrilmiş. Kadın da parasıyla yün alıp, iplik yapıp gizlice caminin harcına karıştırmış. Caminin ismi de bu yüzden iplikçi olarak anılmış.
Camii’nin 8 adet mermer sütunlu şadırvanının da ilginç bir özelliği bulunmakta. Karşılıklı iki sütuna sırtlarını vererek konuşan iki insanın konuşmalarıkonyada gezilecek yerler adeta bir mikrofondan çıkıyor gibi çıkmaktadır. Araştırmalar, şadırvanın yapımının 1900’lü yıllarda gerçekleştiğini, camii inşaatıyla aynı anda gerçekleşmediğini belirtiyorlar.